''KOMÜNİST OLMAK İSTİYORUM''

Bunu ben söylemiyorum… Önemli bir noktada, seçilmiş bir kişi söylüyor…   Hani son zamanlarda ağzımızdan düşürmediğimiz, bazılarının ise sakız gibi insanları çiğnemeye uğraştığı şu Kentsel Dönüşüm olayı varya…   İşte konunun bir ucu buraya dayanıyor… Yer Gaziosmanpaşa Karayolları Mahallesi ile Mevlana ve Kazım Karabekir Mahallelerinin kesiştiği üst geçit. Burada Karayolları kısmında kalan yerde ATEM Konutları var.  Karşı tarafında ise Mevlana ve Karabekir Mahalleleri… ATEM Konutları buraya gelmeden önce her iki yakada da yollar eşit şartlarda idi…   Fakat ATEM Konutları yapıldıktan sonra, bu tarafta ki yol genişletildi, asfaltlar yenilendi. Bırakın çukuru, asfaltta tek bir yama dahi yok! -Cillop gibi asfatlt-  Hemen bir adım öteden başlayan, benim gariban Mevlana ve K.Karabekir yolum... Yamalı, çukur ve delik deşik olarak duruyor. Hani bir laf var ya ‘Paran varsa dünya alem kulun, paran yoksa çukurludur yolun’ diye… Yani hizmet yine pahalı daireleri alan paralı diye tabir edilen şahıslara yapılıyor. Her iki tarafta Gaziosmanpaşa ve yollar yüz yüze bakıyor.   İşte bu noktada, bu vaziyeti gören seçilmiş bir şahsiyet “Komünist olmak istiyorum” diyor. Hem de muhafazakâr tabandan gelmesine rağmen…   Mevcut yerel ve genel iktidarlar sosyal adaleti sağlamak durumundadır. Ama ülkede ki kapitalist yönetim şekli her zaman buna mani olmaktadır. Ülkede çıkan her kanun parası, sermayesi ve fabrikası olan için çıkmaktadır. Vatandaş için çıkan kanunlar parmakla sayılacak kadar azdır. İktidarları her zaman sermaye getirmiştir. Bu nedenle sermayeye hizmet etmeleride doğal görülmektedir.   “Komünist olmak istiyorum” ifadesi de sosyal adaletsizliğe verilen bir tepkidir. Komünizm de ki hakların eşitliğine, devletin herkese eşit hizmet götürmesi ve eşit davranmasına atıf yapılmış olsa gerek.   Oysaki muhafazakâr yapıda olduklarına inanıldığı için birçok insanın oy verdiği yerel ve genel iktidarlar uygulamaları ile kapitalizmin bir parçası olduğu görünmektedir. Hakikaten birleri gömlek çıkartmıştır, hatta o gömleği hiç giymeyenler bazı noktalara seçildiklerinde fazla bir şey beklememek gerek.   Üzücü olan Müslüman bir kişinin Yahudi’nin esnaflığına, ticaretinin düzgünlüğüne özenmesi; kendilerinin bu dürüstlüğü sağlayamamış olması.  İşte bu noktada üzücü olan da sosyal adaleti ve hizmeti sağlayamayıp insanları başka arayışlara itmektir.