UNUTULMAYAN GÜZEL İNSANLAR...
UNUTULMAYAN GÜZEL İNSANLAR...
Fırsat buldukça Gönen’e giderim,doğduğum topraklara,yani memleketime.. Her gidişimde ilkokul öğretmenimi görmüş olsam da yinede kıpır kıpır olur içim, her defasında.
Sanki, bütün dert ve tasalarım yok olmakta ve yerini tarifi mümkün olmayan halisane duygular almakta.
İnsanoğlunun yaşamı iniş ve çıkışlarla dolu.Asla unutulamayacağını sandığımız acıları ve güzel günlerimizi yüreğimizin derinliklerinde yaşasak da zamanla unuttuğumuza şahit oluruz. Yalnız unutulmayan bir şey var ki, o da ilkokul öğretmenlerimiz. Ben unutanı hiç görmedim. Çünkü çok önemli yeri var hayatımızda, her birinin.Derin izler bırakmışlar belleklerimizde, hiçbir zaman silinemeyecek kadar.
Oysa azami 15-18 yıllık eğitim hayatımızda onlarca öğretmen ile hayatımızı paylaşırız. Her biri ayrı bir değer olmakla birlikte doğal olarak isimlerini unuttuğumuz olur ama ilkokul öğretmenlerimizi asla.
Çocuklarımız ilköğretim çağına geldiği andan itibaren koruyucu melekleri olan anne ve babalarının yanı sıra, yine onları şevkatle sarmalayan ve onları hayata hazırlayan yeni meleklere teslim edilmekte her biri,yani öğretmenlerimize.
Dantel işler gibi, bir disiplin içinde çocuklarımızı şekillendiren, geleceğe hazırlayan bu güzel insanları nasıl unutabiliriz ki.
Ama böylesine kutsal bir mesleği icra eden ve saygıyı hak eden sevgili öğretmenlerimizin iç dünyalarında kopan fırtınaların yarattığı tahribat günümüzde, acaba ne kadar fark edilebilmekte.
Eskiden mezun olan öğretmenler görev yapmak üzere hemen Anadolu yollarına düşerlerdi, hiç zaman kaybetmeden.
Bu gün ise öğretmen olmak yetmiyor.KPSS başarısı ve atanmak için belki de yıllarca uzun bir bekleyiş gerekmekte.Öyle bir sistem ki anlaşılır gibi değil.
Bir taraftan binlerce genç atanmak için sıra beklerken diğer tarafta öğretmen açığından kaynaklanan eğitim dramı en acı şekilde yaşanmakta.
Bu kutsal görevi icra etme aşkıyla yanıp tutuşan ve idealist olmayı kendilerine görev addeden öğretmen adaylarımıza verilen sözlerin boş bir vaad olarak kaldığını görmek şüphesiz ki yaşanan dramın en can alıcı yönü.
Birde seçim öncesi, 55 bin atama sözü verilip, atamaların 5-10 bin ile sınırlı kalması ve yaratılan beklentinin bir özür ile geçiştirilip seçimlere malzeme yapılması binlerce öğretmen adayının yüreğine adeta kor düştü.Kısacası her birinin duyguları ile oynandı. Dilerim son olur,bir daha yaşanmaz.
Biliyorsunuz 24 Kasım öğretmenler günü.Bu tür günler kar amaçlı sistemin bir oyunu olsa da insanları sevdikleri ile buluşturmak her birimizi mutlu etmektedir.
Bu hatırlanma 24 kasım ile sınırlı kalmayıp zamana yayılmalı ve daima yaşatılmalıdır. Belki bu şekilde öğretmenlerimizin üzerimizde bulunan haklarının karşılığı az da olsa ödenebilme imkanı doğar düşüncesindeyim.
Bu duygularla,24 Kasım Öğretmenler gününün tüm öğretmenlerimize kutlu olmasını diliyorum. Ayrıca 25 Kasım “Kadına Karşı Şiddete Hayır”gününün tüm yıl boyunca göz önünde tutulması dileği ile saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Hasan TEMEL hasan@temel.us
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.