“Gaziosmanpaşa'da da Avukatlar Var!“

Avukatlar toplantıya ilgisiz kaldı.

İstanbul Barosu haftasonu 5 grubun yarışacağı seçimle yeni başkanını seçecek. 138 yıllık İstanbul Barosu’na kayıtlı 35 bin avukat bu haftasonu yeni başkan ve yönetimi belirlemek üzere sandığa gidecek.

Seçimlere, Hukukun Üstünlüğü Grubu adına Mehmet Sarı, Özgürlükçü Çağdaş Hukukçular adına Several Ballıkaya Çelik, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adına Mehmet Durakoğlu, İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu adına Ali Rıza Kaplan ve Avukat Hakları Grubu adına Ömer Kavili'den oluşan 5 grup katılacak gibi görülüyor.

Seçimler öncesi Gaziosmanpaşa Hukukçular Derneği, Gaziosmanpaşa Hastanesi Konferans salonunda tüm adayların katılımı ile bir toplantı düzenledi.  Toplantıya adaylar katılırken; Gaziosmanpaşalı avukatların katılım sayısının düşük olması dikkat çekti.

Gaziosmanpaşa'daki toplantıyı organize eden avukatlardan Halil İbrahim Türkyılmaz, toplantı sonrası sosyal medya hesabından serzeniş dolu bir paylaşımda bulundu. İşte o paylaşım şöyle oldu:

"Toplantı bölgede bulunan 690 avukatın cep telefonuna atılan bir çok mesajla, adliyemize asılan afişlerle, facebook, whatsapp bilgilendirmeleri ve kişisel görüşmelere tüm kitlemize duyuruldu. Tüm baro başkan adaylarının katılımları nedeniyle, katılımın tahminimizden daha fazla olabileceği olasılığına binaen daha büyük ve konferans düzenine uygun olması nedeniyle, ilk düşündüğümüz mekandan vazgeçerek, Gaziosmanpaşa Hastanesi'nin Konferans Salonunu talep ettik.

100 civarında (biraz altı veya biraz üstü) bir katılımcı vardı ve bu sayının ne yazık ki en fazla 50-60'ı bölgemiz avukatı idi. Ki bir çoğu da özel ricalarımızla ve ısrarlarımızla bu toplantıya katıldılar. Katılımın azlığı toplantımıza verdiğimiz “Gaziosmanpaşa'da da Avukatlar Var !...” adını sorgulamamıza neden oldu. Gerçekten de iddia ettiğimiz gibi var mıyız, bilemiyorum.

Katılamayanlarla yaptığımız görüşmelerde; “Gelmek isterdim. Fakat;
*Unuttum.
*Ben gelsem ne olacak ki. Siz zaten oradasınız.
*Vekilim olarak sen zaten varsın.
*Yorgundum eve gittim.
*Bir arkadaşla buluştuk.
*Hava soğuktu. Yağmur vardı. Trafik yoğundu.
*... orada ise, ben oraya gelmem.
*Amaaan şimdi bir de adaylarımı dinleyeceğim.
*Ne gerek vardı ki bu toplantıya .... vs. şeklinde düşünceler ifade edilmiştir.

Durumun hemen her yerde, tüm STK'larda böyle olduğunu biliyoruz. Hatta eminim genel kurullara katılma zorunluluğu olmasa idi, baro genel kuruluna katılacak avukat sayısının %30-40'lar seviyesinde kalacağına eminim, ki bu haliyle dahi %60'ı geçmeyeceğini iddia edebilirim. Bu yazı hiç bir arkadaşımıza özel olarak sitem içermemektedir. Tersi durumda, yani toplantıyı organize eden biz olmasa idik; bu yazımın muhatabı belki de bizzat kendim olacaktı.

Şimdi şu durumdayım... Bu kadar duyuru, çalışma, toplantı, seminer ve birlikteliklerimize rağmen sayımız iyimser bir yaklaşımla tüm vücut çıkıntılarımızı geçmiyorsa, daha fazla zorlamayıp, “herkes işine gücüne mi baksın” demek lazım bilemiyorum..."