Osmanlı Tarihçiliğinin Mikelanjı Eyüp Sultan Sempozyumunda Anıldı

Birbirinden değerli akademisyenlerin katılımıyla gerçekleştirilen oturumlarda Edebiyatçıların Gözüyle Eyüp, Kültürel Miras Olarak Sadaka Taşları,Gelenek ve Bugün Bağlamında Eyüp Yerleşiminin Karekteristik Özellikleri ve Farklılıkları, Eyüp'ün Sözlü Tarihne Yolculuk, Dünden Bugüne Eyüp ve Külliyeler, Eyüp Mezarlıkları, Mimaride Gelenek ile Bağ Kurma Arayışları, Yer Markalamasının Stratejik Önemi, Mekansal ve Topumsal Değişme, STK'lar ve Dayanışma Ağları, Dijital Dünyadaki Algı gibi konular işlendi.

Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleşen 'Tarih Yolunda Bir Ömür Halil İnancık' adlı özel oturumda 25 Temmuzda vefat eden Osmanlı Tarihçisi Halil İnancık'ın Dünya Tarihçiliği ve Medeniyet Tarihimize kattığı anlayış ve ekolü üzerinde duruldu. İnancık'ın öğrenci akademisyenleri tarafından incelemeler ve tespitlerin sunum olarak izleyicilere anlatıldığı oturumda İnancık, Osmanlı Tarihçiliğinin Mikelanjı olarak adlandırıldı.

Balkan Tarihi üzerine yaptığı önemli çalışmaları da bulunan değerli tarihçimizin Amerika'da bir tarih ekolü kurduğunu ve bu ekolün yabancı takipçilerinin giderek arttığı belirtildi. Türkiye'deki 60'lı yılların tarih meraklılarına onların anlayabileceği şekilde seminerler veren Halil İnancık, hocası Fuat Köprülü'nün bazı görüşlerini daha ileri seviyeye taşıdığını ve objektifliği üzerinde duruldu. Avrupalı ve Amerikalı tarihçilere Osmanlı Tarihi üzerinde yapılan çalışmaların karşıt ve muhalif söylemlerde delil, kanıt ve belge üzerinden nasıl yapılması gerektğini öğrettiği anlatıldı.

Halil İnancık'ın tarihçiliğe kattığı uslup ve yöntemler hakkında açıklamalarda bulunan oturum moderatörü Prof.Dr. Bülent Arı; İnancık'ın tarihe bakış açısını akademik düzeyde tuttuğunu, dünya tarihçilerinin tarihe nasıl soru sorulması gerektiğini ve tarihe ideolojik bakanların ondan çok şey öğrendiğini dile getirdi. Bülent Arı “Halil hoca eleştirdiği tarihçileri bile kendi konularında uzman olduğu için öğrencilerine kaynak vermezden çekinmezdi ama kendi görüşünü de söylerdi. Tarih alanında durum tespiti ve kaynak göstermede izlenecek yolları öğretti bizlere. Avrupalı tarihçilere kaynak göstermeden Osmanlı Tarihi hakkında tespitler ve makaleler yazılamacağını öğretti. Fernand Braudelin yazmak isteyip te bir türlü tamamlayamadığı Doğu Akdeniz tarihini tamamlayarak dünya tarihçiliğine çok öenmli bir katkı yaptı. Hem dil bilimi, hem sosyolog hem de araştırmacı kimliği başarılarının temel kaynağıdır. Artık inancık ekölü diye bir deyim geçti dünya tarihçiliğine. Eğer türk iktisatçıları oununa çalışmayı reddetmeseydi kim bilir daha ne muhteşem eserler ve araştırmalar çıkacaktı. Ona çok şey borçluyuz. Bize büyük sorumluluklar yükledi” dedi.

Sempozyum bitimindeki değerlendirme ve kapanış konuşmalarında Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın ve işin mutfağında olan herkese teşekkür eden katılımcılar Eyüp'ün gelecek günlerde hakettiği yeri bulacağına inandığını söyledi. Katılımcılara üzerinde hat yazısıyla sancak üzerine "Hz. Halid Eba Eyyub El Ensari" yazılı olan tablolar hediye edildi.