Çağdaş,demokratik bir devlet ve çevre duyarlılığına özen gösteren bir toplum modeline uygunluğu bence tartışılır ve tartışılmalıdır.
 
Her şeyden önce, toplumun da, çevre duyarlılığı,hakkaniyet ve finans açısından değerlendirmelerde bulunması kaçınılmaz olacaktır.
 
Bu ve benzeri çalışmaların ne gibi getirileri olacağı zaman içinde kendini gösterecek olsa da inancım
odur ki toplum hoşgörü ile karşılamayacaktır.  
 
*

Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?
 
Gören de tek parti modelinin hüküm sürdüğü bir ülke sanacak bizi.
 
Gerçi, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanan parlamenter sistemin yerinde yeller esse de, yinede demokratik bir Türkiye özleminin, toplumun ortak beklentisi olduğunu düşünüyorum.
 
Küçük çocuklarımızın her şeyin kendisine ait olma bencilliğini andıran bir anlayışla başka partiler ve diğer kurumlara adeta yer bırakılmamasına ne demeli bilmiyorum.
 
Aslında söylenecek çok şey olsa da şimdilik  eleştirimizi “küçük çocuk bencilliği” ile sınırlı tutalım.

*

Söylediklerime ister mecazi bir anlam yüklersiniz,isterseniz ironi olarak kabul edersiniz.
 
Bildiğim bir şey var ki uygulamanın yanlış ve haksız olduğu.
 
Diğer parti ve kurumlara tanınmayan bu hakkın iktidar partisine tanınması çok manidar.
 
Belediyeler tarafından pankart asılacak yerler belli.
 
Ayrıca asma hizmeti de verilmektedir.
 
Ne ilginçtir ki belediyenin gösterdiği yerlerde bir tek iktidar partisi adayının tanıtım pankartını yok.
 
Hiçbir yasak tanımadan, diğer parti ve kurumlara gösterilmeyen hoşgörünün, iktidar partisine
gösterilmesi siyasal gerginliğe kaynak oluşturabilir.
 
*

Çevre kirliliği bir yana belediye görevlileri tarafından yapılan uygulamaya göz yumulması ve herhangi bir işlem yapılmaması, diğer kurumlara da gelişigüzel, istedikleri yerlerde pankartlama çalışma yapma hakkını vermektedir?
 
Seçime katılan tüm siyasi partilerimiz ve seçimlerin yapılmasında rol alan Belediye, İlçe emniyet amirliği İlçe seçim kurulu  ve benzeri tüm kurumların ortak koordinasyonu dahilinde hakkaniyet ölçülerini zedelemeyen bir seçim çalışmasının ortaya konması toplumun ortak beklentisidir.
 
Bu duyarlılık içinde gerçekleşmesi arzu edilen yerel seçimlerin, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
 
Fakat  henüz propaganda döneminin başında yaşananlar, insana, “Allah’ım aklıma mukayyet ol” dedirtecek ölçüde sınırları zorlayan bir dönemin bizi bekliyor olduğunu görüyorum.  
 
Umarım yanılırım. Saygılarımla.
 

Hasan TEMEL