Erdoğan: 7 gün 24 saat terör örgütlerinin ensesindeyiz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) her türlü yalan, takiye ve şahsiyetsizliği meşru gören yapısı nedeniyle bu örgütün mensuplarını tespit etmek ve ayıklamakta zorlandıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Kendilerini gizleyen FETÖ'cülerin, buldukları her fırsatta işleri tersine çevirme gayreti içinde olduklarının farkındayız. Bu amaçla eskiden beri hep yaptıkları gibi iftiralarla saptırmalarla sahte belgelerle masum insanların hayatlarını karartmak için fırsat kolluyorlar. Belki anlık neticeler alıyor gibi görünebilirler ama eninde sonunda gerçekler ortaya çıkıyor ve bu kumpasçılar yakayı ele veriyor. Adil Öksüz haininin nasıl serbest bırakıldığını, bu işte kimlerin parmağı olduğunu unutmuş değiliz. Buradan farklı hesaplarla da olsa FETÖ'cülerin oyunlarına göz yumanları veya zemin hazırlayanları bir kez daha ikaz ediyorum; teröristle birlikte hareket edenlerin bizim nazarımızda onlardan bir farkı yoktur. 

Yüreğinde zerre kadar Allah korkusu, adalet duygusu, hak ve hukuk hassasiyetleri, ülke ve millet sevgisi olan hiç kimsenin böyle bir yola tevessül etmeyeceğine inanıyorum. Buna rağmen yanlışa düşenler olursa hiç kusura bakmasınlar, vakti saati geldiğinde mahkemelerin önünde hesap verirken bulurlar, bulacaklar."

 

"ER VEYA GEÇ ONU DA ALACAĞIZ"

Terörle mücadelede kararlılık mesajı veren Erdoğan, "Milletimiz şundan emin olsun ki 7 gün 24 saat terör örgütlerinin ensesindeyiz. FETÖ'nün yurt içinde ve yurt dışında bulunan tüm kritik elemanlarını birer birer hak ettikleri akıbete düçar ediyoruz. Aynı şekilde PKK'ya hem sınırlarımız içinde hem de sınırlarımız dışında nefes aldırmıyoruz." ifadesini kullandı.

Erdoğan, yalnızca Zeytin Dalı Harekatı'na başlanılan 20 Ocak'tan bu yana yurt içinde 209, Kuzey Irak'ta 341 olmak üzere 550 PKK'lı teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Afrin harekatında şu an itibarıyla etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 205'e ulaşmıştır. Kuzey Irak'ta 341, yurt içindeyse 214 terörist etkisiz hale getirilmiştir. FETÖ'cülerin durumu zaten perişan. Cezaevlerinde olanlar adalete hesap veriyor. Bunun dışında gerek ülke içinde bulunanların gerekse ülke dışına kaçmış olanların yürekleri sürekli ağızlarında. Ne zaman devletin yakalarına yapışıp hesap soracağını bilememenin tedirginliği içinde hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Hiçbirinin de akıbeti bugüne kadar yurt dışında yakalayıp ülkemize getirdiğimiz 80'in üzerindeki FETÖ'cünün durumundan farklı olmayacaktır. En son Kosova'da 6, Gabon'da 3 olmak üzere toplamda 80'i yakaladık. Pensilvanya'ya kaçarak kurtulduğunu sanan terörist başının durumu da farklı olmayacaktır. Bunu da söyleyeyim. Er veya geç onu da alacağız. Bu ülkeye ve bu millete ihanet eden herkes eninde sonunda hak ettiği cezaya maruz kalacaktır."

 

"AB ÜYESİSİN, HANİ NEREDE MÜKTESEBAT?"  

 

Beştepe Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Dünya Romanlar Günü etkinliğine de değinen Erdoğan, çok renkli, neşeli ve güzel görüntülerin ortaya çıktığını söyledi. 

Doğup büyüdüğü Kasımpaşa'nın Romanların yoğun yaşadığı bir bölge olduğunu dile getiren Erdoğan, kendisinin de onlarla iç içe yaşadığını anlattı. 

Erdoğan, "Çocukluğum, gençliğim hep bu kardeşlerimizle birlikte geçmiştir. Biz insanları hiçbir zaman kökenlerine, renklerine, dillerine, kültürlerine göre tasnif edenlerden olmadık. Zira biz, yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdik." diye konuştu. 

Fransa'nın AB müktesebatının da tersine Romanları ülkesinden çıkardığını ifade eden Erdoğan, "AB üyesisin, hani nerede müktesebat?" diye sordu. 

Erdoğan, "AB bunun hesabını sordu mu? Hayır. Niye? Bunların nazarında insanların tefrik edilmesi, insanların ayrıma tabi tutulması onlar için haktır ama biz böyle bakmadık, böyle bakmıyoruz. Rabbimizin yarattığı insan olarak gördüğümüz herkese kalbimizi açtık, açmaya da devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

 

"BÜYÜK KONGREMİZ İÇİN HAZIR HALE GELİYORUZ"

Geçen hafta Kayaş-Sincan arasında hizmet verecek Başkentray'ın açılışını yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, hafta sonu da partisinin ilçe kongrelerine katıldığını belirtti. 

Erdoğan, şöyle devam etti:

"İzmir ve İstanbul kongrelerimizle il kongreleri maratonumuzu inşallah tamamlıyor, büyük kongremiz için hazır hale geliyoruz. Kongrelerimizde görev alan arkadaşlarıma başarıları diliyorum. Bu yakaladığımız heyecanı, kongrelerle elde ettiğimiz bu coşkuyu bundan sonra aynı kararlılıkla devam ettirmeliyiz. Burada asla taviz veremeyiz, fire veremeyiz. Rehavet bundan sonra hiç mi hiç olmamalı." 

 

"YATIRIMCILARI VE GİRİŞİMCİLERİ ÜLKEMİZE DAVET ETTİK"

Dünyanın en kapsamlı girişimcilik ekosistem toplantısı olan Global Girişimcilik Kongresi'nde iş dünyası ile bir araya geldiğini de anlatan Erdoğan, 100'ü aşkın ülkeden temsilcilerin bu etkinlikte yer aldığını aktardı. 

Erdoğan, "Buraya katılan misafirlerimize Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini anlattık. Geleceğe ilişkin hedeflerimizi kendileriyle paylaştık. CHP'den birisi çıkıyor; 'Aman Türkiye'ye gelmeyin'. Tam aksine, onlar gelmeyin dedikçe yurtdışından küresel girişimciler Türkiye'de buluşmanın adımlarını atıyorlar. Türkiye'ye güvenerek yatırım yapan hiç kimsenin pişman olmadığını hatırlatarak tüm yatırımcıları ve girişimcileri ülkemize davet ettik." dedi. 

 

"CUMHURUN İTTİFAKIYLA YENİ BİR DÖNEM BAŞLAYACAK"

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti olarak MHP ile 7 Ağustos sürecine sadık kaldıklarını, ana muhalefet partisinin son anda geldiğini ve orada konuşmayı fırsat bildiğini ve sonrasında da aleyhte konuşmaya başladığını söyledi.

Ana muhalefetin "akşam başka, sabah başka" hareket ettiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Fakat bu süreç MHP ile AK Parti'yi cumhurun ittifakına taşıdı. Şimdi cumhurun ittifakıyla Türkiye'de inşallah yeni bir dönem başlayacak. Milletimizin gönlünde yaptığı, bizim de halk oylamasıyla sandığa teşmil ettiğimiz bu ittifakı 2019 milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimine de taşıyoruz. Bu konuyla ilgili gereken hukuki düzenlemeler yapıldı ve Meclisimiz tarafından da kabul edildi. Böylece sadece yönetim sistemini değiştirmekle kalmadık, aynı zamanda Türk siyasetinde farklı isimler altında örgütlenen partilerin ülkenin ve milletin geleceği için güç birliği yapabilmelerinin hukuki altyapısını da kurmuş olduk. Bu gelişmeler ülkemizde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının, büyük ve güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda çok daha emin adımlarla ilerleyeceğimizin işaretleridir. Bir kez daha ülkemize, milletimize, siyaset dünyamıza hayırlı olsun."

 

"TÜRKİYE OLARAK ASLA GERİDE DURAMAYIZ, PASİF KALAMAYIZ"

 

Erdoğan, geçtiğimiz hafta ABD, İngiltere ve Fransa tarafından Suriye'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonun, bölgedeki krizin nasıl tüm dünyaya yayılma potansiyeli taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bir anda üçüncü dünya savaşı senaryolarının güncellenmesine yol açan bu gelişme, Türkiye'nin Suriye politikasının doğruluğunu ifade etmiştir. Ülkemizde yaşayan 3,5 milyon Suriyeli kardeşimiz ve Suriye topraklarından ülkemize yönelen tehditler sebebiyle Türkiye olarak bu meselede asla geride duramayız, pasif kalamayız.

Son yıllarda yaşadıklarımız bize şayet biz terör örgütlerini inlerinde bulup yok etmezsek onların gelip Ankara'da, İstanbul'da, vatan topraklarının her karışında eylem yapabileceklerini göstermiştir. Aynı şekilde biz gidip Suriye topraklarını güvenli hale getirmezsek, ülkemizdeki 3,5 milyon kardeşimizin kendi yuvalarına dönme imkanına asla kavuşamayacaklarını da tespit ettik. Hem kendi güvenliğimiz, hem Suriyeli kardeşlerimize huzurla yaşayabilecekleri yerler oluşturabilmek için sahadaki varlığımızı genişleterek sürdürmek mecburiyetindeyiz."

Tüm bu görüşmelerle bölgedeki sükuneti, dayanışmayı kararlılıkla devam ettirmek istediklerini dile getiren Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı ve Zeytin Dalı Harekatı ile güvenli hale getirilen 4 bin kilometrekarelik alanın önemli olduğunu ancak yeterli olmadığını vurguladı. Buralara şu ana kadar yüzbinlerce Suriyelinin geri döndüğünü anlatan Erdoğan, "Cerablus, El Bab, El Rai'ye şu ana kadar 160 bin kişi geri dönmüştür. Afrin daha fazla olacak. Şu anda ön hazırlıklarını yapıyoruz. Bu hazırlıklardan sonra adımımızı atacağız." diye konuştu. 

 

"SURİYE'DE KIRMIZI ÇİZGİLER YOK, KONJONKTÜREL ÇIKARLAR VAR"

Erdoğan, evlerine kavuşmayı bekleyen 3,5 milyon Suriyelinin bulunduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Suriye sınırımızın tamamını güvenli hale getirmeliyiz. Türkiye'nin geleceği için bu mücadeleyi başarıyla sonuçlandırmak zorundayız. Madem bu mesele bizim için bir beka meselesidir, öyleyse karşımızda kimin olduğuna değil, bizim ihtiyacımızın ve hedefimizin ne olduğuna bakacağız. Rejimin Doğu Guta'daki saldırıları ve ardından rejime ait kimyasal silah tesislerine yönelik bombardıman göstermiştir ki Suriye'de kırmızı çizgiler yoktur, sadece konjonktürel çıkarlar vardır. Üstelik bizim Suriye konusundaki hassasiyetlerimiz, konjonktürel değil, tam tersine hayatidir. Çünkü kendi güvenliğimiz ve onunla birlikte milyonlarca Suriyelinin geleceği söz konusudur. Öyleyse Suriye sahasında faaliyet göstermeye en çok hakkı olan ülke Türkiye'dir. On binlerce kilometre mesafeden çıkıp, buraya gelmenin ne anlamı var? Yine burada bakıyorsunuz 5 bin tır silah yüklü aracın Kuzey Suriye'de ne işi var, 2 bin kargo uçağın Kuzey Suriye'de ne işi var? Şimdi 60 bine yakın PYD'li, YPG'li teröristi bölgeye getirme gayreti içindeler. Ne getirirseniz getirin, burada bütün her şeyiyle, imkanlarıyla, varını, yoğunu ortaya koyacak, buranın güvenliğini sağlamakta kararlı bir Türkiye Cumhuriyeti var, Türk milletinin evlatları var, öbür tarafta da Özgür Suriye var. Biz şuna inanıyoruz ve biliyoruz; bizim inancımızda nice az, inanmış topluluklar, inanmamış kalabalıkların üzerine Allah'ın izniyle galiptir."