Mustafa K. Topaloğlu: “Gençler evliliği geciktirmeyin.”

Teknolojinin ilerlemesi, nimetlerin yanında bazı yozlaşmalarıda beraberinde getiriyor. Kendini kontrol edemeyen insanlar zaman zaman yanlış yapabilmekte. Hatta evliliklerde zaman zaman bu teknolojik gelişmelerden olumsuz etkilenmekte. Gençler bazen ilerde pişman olabilecekleri yanlışlara düşebilmekte...

İşte böyle bir ortamda İlim Yayma Cemiyeti Gaziosmanpaşa Şube Başkanı Mustafa K. Topaloğlu, evlilikle ilgili bilgilere veriyor.

Evliliğe başlamak için en uygun zaman hangisidir? 

Evliliğin yaşı meselesi günümüzde artık çok değişken bir hale geldi. Neden değişken hale geldi? Çünkü insanlar şartlara göre şekilleniyorlar. Eskiden ergenlik çağına gelen gençleri aileler evlendiriyorlardı. Yaşı gelsin, gelmesin, hiç ona bakılmıyordu. Ama günümüzde artık geniş aile ortamından çekirdek aileye dönüşünce, insanlar ekonomik özgürlüğü ve ekonomik bağımsızlığı öne çıkartarak “önce bir işim olsun, mesleğim olsun, ya da kariyerim olsun” diye ya da “önce evimi alayım, arabamı alayım” diye düşünerek evliliği ileriki yaşlara doğru erteliyorlar. Şimdi bu tür hesapları çok inceden yaptığınız zaman bakıyorsunuz ki ömür dediğiniz şey bir su gibi akıp gidiyor. Evi oluyor, arabası oluyor, kariyeri oluyor, birçok imkânları oluyor ama yaşı geçmiş oluyor. Ondan sonra da evlenemiyor. Evlilik için uygun bir yaş vardır. Bunu kaçıran bir kişi artık evlenmeye niyet etse bile umduğunu bulamıyor. Bu yanlış anlayıştan dolayı günümüzde evlenemeyen erkeler ve evlenemeyen kızlar git gide çoğalıyor. İleride bu konu, ciddi bir sorun olacaktır. Evlilik için gerekli olan olgunluğu elde etmeden, çok erken bir yaşta evlenmek de yanlıştır, uygun olan zamanı geçirmek de yanlıştır. Şu durumda sorunuza ortalama olarak bir cevap verecek olursak, 17, 18 yaşına gelen bir genç kızın evlenmesi lazım diyebiliriz. Erkek ise bir geçim davası durumu söz konusu olduğundan dolayı, askerliğini bitirdikten sonra 23, 24 yaşlarında, en geç 25 yaşını geçmeden evlenmesi gerekiyor.

Kariyer yüzünden evlilik ertelenmesi söz konusu oluyor. Bunu biraz daha açabilir misiniz?

Evet, bu çok yanlış bir şeydir. Kariyerim olsun, şu ihtiyacımı karşılayayım, bu ihtiyacımı karşılayayım derken ömür gidiyor. Eskilerimiz ihtiyaç sahibi iken, imkânsızlıklar içerisinde iken evlendiler. O evlilikler çok sağlıklı evliliklerdi? Neden sağlıklı evliliklerdi? Çünkü hayat mücadelesi verirken çektikleri o zorluklar onları birbirlerine daha sıkı bağlıyor. Aynı zorluğu birlikte paylaştıklarından dolayı birbirlerine karşı daha saygılı oluyorlar, birbirlerine daha çok destek oluyorlar… Bir zorlukla beraber mücadele eden insanların dostlukları kuvvetli oluyor. Ama ekonomik bağımsızlığını elde eden, her şeyi hazır bulan çiftler birbirlerine daha zor ısınıyorlar. Aslında evliliği geciktirmemek dinen de uygun olandır, psikolojik olarak da uygun olandır. Ancak gerek kızın, gerekse erkeğin evlilik olgunluğuna gelmeden evlenmesi yani anne baba olacak olgunluğa gelmeyen gençlerin evlenmesi sakıncalıdır. Eskiden büyük ailede büyük anne ve baba o boşluğu doldurabiliyordu. Ama şimdiki şartlarda bu tür evliliklerde sakınca vardır. Bir de geniş ailede büyük anne, büyük baba, hala, amca, teyze, dayı birer danışman gibiydi. Onlar evlenecek olan kızın veya erkeğin evlenme zamanını çok iyi belirliyorlardı.

Evliliğe hazırlık hususunda nelere dikkat edilmelidir? 

Günümüzdeki evliliklerin sıkıntısı ortada zaten... Evliliğe hazırlık nasıl olur? Bir defa büyüklerin tecrübeleri, deneyimleri onlara rehber olmalıdır. Gerçi günümüzde gençler büyüklere danışmak istemiyorlar. Hani her şeyi biliyorlar ya… Oysa evlilikle ilgili kitaplar olsun, seminerler olsun, programlar olsun takip ederek evliliğe hazırlanmaları gerekiyor. Evliliği gündemine alan bir kimse, bilinçli bir evlilik yapmak için mutlaka bununla ilgili bilgilerini arttırmalıdır. Böyle bir kaygısı olan kişi mutlaka bunun üstesinden gelir. Ama en başta kendilerine rehber olacak kişilerin tecrübelerinden faydalanmaları gerekiyor. Biz evliliği gündemine alan gençlere diyoruz ki; “Önce ben güzel bir evlilik yapmak istiyorum, ömür boyu sürecek bir evlilik olmasını istiyorum” diye bir irade, bir niyet ortaya koymalısın. “Ben nasıl bir insanım, zaaflarım neler, hayattan, eşimden ne bekliyorum. Ne için aile kurmak istiyorum” gibi soruları kendi kendine sormalısın…

Mutlu bir evlilik için evli çiftlere neler tavsiye edersiniz? 

Hepimiz mutlu olmayı çok istiyoruz. Talebeliğimiz, iş hayatımız, dini gayretimiz ve hayattaki bütün mücadelelerimiz ne içindir? İki cihan mutluluğunu elde etmek içindir. Mutluluk evlilik hayatında daha da ön plana çıkıyor. Mutluluğun temel esası da evlilikte eş seçimidir. Evlilikte mutlu olmak için öncelikle “Mutlu olacağım” diye beynine bir konut vermesi lazım. Bununla ilgili de dersine çalışması lazım. Ben uzun yıllardır evlilik üzerine çalışma yapıyorum. Evvela kendimizi doğru tanımamızın, sonra da eşimizi doğru tanımanın bu konuda çok önem arz ettiğini düşünüyorum. Mesela bir erkek, Allahü Teala’nın bir kadın olarak eşine verdiği özellikleri bilirse artık ona bazı şeyleri dayatmaz. Mesela kadınlar çok konuşur. Çünkü Allahü Teala onları konuşmaya yatkın olarak yaratmıştır. Kadının neden çok konuştuğu ile ilgili birçok araştırmalar var. Bunlara göre birincisi kadın konuşarak rahatlar. İkincisi anne olma özelliğinden dolayı Allahü Teala ona çok konuşma özelliği vermiştir. Niye? Çocuğunu susturacak, çocuğuna ninni söyleyecek, ona hikayeler anlatacak, bir şeyler öğretecek. Bir baba öyle değil ki… Çocuk ağladığı zaman “yavrum sus” der birkaç sefer, sonra “annesi ne yapıyorsan yap” der ve ona bırakır. Kadın öyle değil, çocuğuna anlatır, çocuk tekrar sorar tekrar anlatır. İşte bunun için kadın çok konuşmaya meyilli bir şekilde yaratılmıştır?

Televizyondaki evlilik programlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bu tür izdivaç programları çok ilgi görüyor ve de katılım da çok oluyor bu programlara… Bu izdivaç programlarını yapanlar ne için yapıyorlar. Evlilik kurumuna, aile müessesesine katkı sunmak için mi yapıyorlar. Hayır. İlgi uyandırsın, reyting alalım diye yapıyorlar. Yani ticari bir şey var burada. Bir şeyi değerlendirirken bir defa niyete bakarız. Bakıyorsunuz ki buradaki niyet sağlam bir niyet değil. İnsanları evlendirmek veya insanları mutlu etmek için bunu yapmıyorlar. Orada kadın erkek kendisini tanıtıyor ve takdim ediyor. Yani onlar kendilerini nasıl takdim ediyorlarsa ona göre karar veriyorlar. Kim ne derece doğru söylüyor bunu bilemiyor kimse… Dolayısıyla orada yapılan şeyler sağlıklı değil. Bunlar eğlenceye yönelik, gönül eğlendiren programlardır. Evlilik ise ciddi bir iştir.