OLMAK Ya Da OLMAMAK!
Ünlü İngiliz şair ve yazarlarından William Shakespeare söylemiş bu sözü “Olmak ya da olmamak! İşte bütün mesele bu!”
Şimdi Shakespeare’in ünlü sözünü kendimize uyarlayarak gidelim…
Kentsel Dönüşüme Taraf Olmak ya da Olmamak!
Geçtiğimiz günlerde Gaziosmanpaşa Sarıgöl, Yenidoğan Kentsel Dönüşümü ve Kent Konseyi’ne ilişkin olarak bir köşe yazısı yazdım. Burada gördüğüm bazı yanlışlıkları doğrudan yana taraf olarak yazdım. Ya da doğru olduğuna inandıklarımı yazdım. Biride çıkabilir yanlışsın diyebilir. Eyvallah!
Ama yazdığım yazıda 8-10 tane soru vardı. Bu soruların hiç birine şu ana kadar cevap veren çıkmadı. Ya gerçekten cevabı bilinmeyen doğru sorular sorduk, ya da ben yaparım olur biter düşüncesi hakim… Ya da bir hayal ve sanal projeden öte bir şey değil… Çünkü Sarıgöl ile ilgili geçtiğimiz yıllarda da bir proje vardı, şimdilerde o projenin “P” sinden haber yok! Ne olursa olsun kamuoyu ve vatandaşlar bu soruların cevabını bekliyor.
Şimdi biz Kentsel Dönüşüme karşı değiliz. Kentsel Dönüşümün DOĞRU uygulanmasından yanayız. Bölgede yaşayan insanları mağdur etmeden yapılmalı. Yıllarını bu mahalleye vermiş insanlar bir çırpıda silinmemeli. Eski sakinlerlerle, sonradan rant kaygısı ile buralarda tapu sahibi olanlarda ayrılmalı. Son 6 ay 1 yıl içersinde tapu sahibi olanların kimler olduğu ve hangi amaçla tapu sahibi oldukları irdelenerek hak yerini bulmalı.
Oda Seçimlerinde Taraf Olmak ya da Olmamak!
Geçtiğimiz günlerde Küçükköy Esnaf Oda Kongresi dolayısı ile kıyasıya seçim kampanyaları yürütüldü. Bu noktada gördüm ki taraf olmak daha kolay… Ama yayın politikamız gereği zor olanı yaparak taraf olmamaya çalıştık. Hüsnü Berse ve Erkan Kaya’ya eşit bir şekilde yaklaşmaya ve yayınlarımızda yer vermeye çalıştık. Bunu yaparken bir aday diğer adayı tuttuğumuz kanısına varmış olabilir. Ama bu konuda vicdanen rahatız. Hatta sevgili Hüsnü Berse “hemşerilerin bile Berse’ci, bir seni dört dörtlük Berse’ci yapamadık” diye serzenişte bile bulunmuştur.
Biz bir konuda taraf olduğumuzda açıkça yazarız. Gizleyip saklamayız. İki adaya da eşit yaklaşmaya çalıştığımızı söylemişizdir. Bugün KAYA kazandı diye, KAYA’cıydım deme; Hüsnü Berse’yi de yerden yere vurma gibi “Karakter Atma” durumumuz asla olamaz. Ama bundan sonra, süreç içersinde bir yerlere taraf olduğumuzu görebilirsiniz… Söyleriz de…
Oda Seçimlerinde SESDER taraf…
Küçükköy Esnaf Oda seçimlerinde SESDER önemli rol oynamıştır. İlk zamanlar ciddiye alınmayan SESDER, saha çalışmasını iyi yaparak seçimlere de bir hayli delege getirmiştir. Burada Sultangazi Platformu ile başlayan SESDER ile devam eden çalışmaların başından beri içindeyim. Birçok toplantısından bilgim var. Ramazan Altan arkadaşımıza bu noktalarda destek olmaya çalıştık. Yeri gelmişken ortak değiliz; bazıları bu kanıya varıyor. Şu var! Tanıdığın günden bugüne kadar, Ramazan Altan’dan tarafıma ve kamuoyuna yapılan bir yanlışlık görmedim. Bu nedenle her zaman yanındayım. Bazılarının aklına bir şeyler geliyorsa; ortak düşmanımız yok! Ama ortak dostlarımız çok! Oda seçimleri ile ilgili olarak ise normal bir şekilde haberlerine yer vermekten ileri gitmedik.
Erkan KAYA Neden Engellenmek İstendi? Olay Siyasi mi?
Küçükköy Oda seçimleri için Erkan KAYA’nın aday olması birkaç kez engellenmek istendi. KAYA, bunu kamuoyu ile de paylaştı. Bunun sadece Hüsnü Berse'nin isteği ile olmadığı kanaatindeyim. Hüsnü Berse belli bir hayatı yaşamış ve bir yaşa gelmiş. Berse’nin Oda başkanlığından sonra başka bir yere aday olması pek beklenmiyor. Ama Erkan Kaya yaşı genç, dinamik ve aktif… Küçükköy Esnaf Odası sosyal ve siyasal olarak güçlenerek çıkılacak bir yer.
İşin Türkçesi bazı kesimler Erkan KAYA’nın önümüzde ki dönem de Belediye Başkan Adayı olması ve seçilmesinden korkmuştur. Sosyal Demokrat tabandan gelmesi dolayısı ile aynı düşünce yapısından aday olmasına muhtemel bakılmış, sağ kesimde ki yapılar da bunun önlemini şimdiden almaya çalışarak, Hüsnü Berse’ye destek verip, Kaya’nın önünün kesilmesine çalışılmış kanaatindeyim.
Fakat işler istenildiği gibi gitmedi… Erkan KAYA azmi ve çalışması ile seçimleri kazandı. Bu kazanım, oda başkanlığı kazanımından öte, siyasal bir kazanımdır. Bunun siyasal sonuçları önümüzde ki günlerde ortaya çıkmaya başlayacaktır. Bu seçim sağ kesimin kırıldığı bir seçimdir. İlk genel seçimlerde veya yerel seçimlerde bunun etkisi daha açık ortaya çıkacaktır. Bu görüntüyü oda seçimlerden önce görmüş, bazıları ile paylaşmış fakat süreci etkilememe adına, yazmayı seçim sonrasına bırakmıştım.
Olmak Yada Olmamak Zor Bir Durumdur.
Bir şeye taraf olmak çok daha kolaydır. Tarafım dersin karşıya geçersin. Ama bağımsız ve tarafsız bir yayın organi idare ediyorsanız, terazi gibi dengeyi tutturmaya çalışmak gerçekten çok zor. Bu zorluğu yerine getirebiliyorsak ne mutlu! Bugüne kadar olan kazanımlarımız bize adaletli davranmayı öğretti. Bu öğretiyi bir miras gibi taşımaya çalışıyoruz. Ama yanlışlıklar var ise de söylemeyi, söylemiyorsak ta sizin bizi uyarmanızı istiyoruz. Bugüne kadar STK lar dışında hiçbir siyasal grup ve partiye üye dahi olmadım. Bir sonraki yazımda bu konuyu açmayı düşünüyorum...