İTİDAL ÇAĞRISI
İTİDAL ÇAĞRISI
Bu mesele Kürt meselesi değildir, terör meselesidir...
Ülkede yaşanan son terör olaylarını elem ve ızdırap verici gözlerle izliyoruz... İnsanlar bir birine düşüyor... Bu mevzu siyaset üstü olmalı...
Çözüm süreci boyunca zaman zaman eleştirisel yaklaşımlarda bulunulmuştur. Bu eleştiriler Ak Parti hükümetini süreçte daha dikkatli davranmaya itmiş olabilir. Olmayabilirde... Doğrusu ve yanlışı ile bu ülkede bir çözüm süreci yürütüldü. Bugün bunu tartışma günü değil aslında... Bu bulanık günler atlatılsın o da tartışılır…
Biz, bir iş yapılırken daha iyi olması noktasında eleştirebiliriz. Ama sonuçta ortaya iyi şeyler çıkıyorsa bunu da söylemek lazım.
Bugün 3. Köprü, 3. Havalanı konusunda çevre duyarlılığı için itirazlar yapılıyor. Bazı eleştiri ve itirazlar toptan reddiyeci olarak algılanmamalı. Belki de bu itirazlar yol yapımında çevre duyarlılığının artmasına neden olacak. Ve 3 Köprü yapıldığında itiraz edenler gibi bizde paşa paşa o köprülerden geçeceğiz, o hava alanlarına ineceğiz. Belki de iyi ki yapmışlar diyeceğiz.
Çözüm sürecinde de Ak Parti hükümeti, Doğu ve Güney Doğu’ya alabildiğine hizmetler götürmeye çalışmıştır. Yüksekova’ya havalanı götürmek gibi… Bugün doğuda sınır boylarında dahi bütün köy yolları asfalttır. Yollara onlarca köprü yapılmış…
Temel hak ve özgürlükler konusunda alabildiğine yol alınmış… Kürt halkının mağdur olduğu düşünülen konularda çözüm üretilmeye çalışılmış…
Bütün bunlar olurken halklar kardeşçe yaşamaya devam etmiş. Sadece terör gruplarına tepki verilmiş. Yinede çözüm sürecinde bazı şeyler göz ardı edilmiş olabilir.
Bugün gelinen noktada ise Kürt halkı için mücadele ettiğini ifade eden terör unsurlarının, Kürt halkını bir çıkmazın içine soktuğunu görüyoruz. Alabildiğine hizmet ve özgürlüğe giden yolda, terör grupları buna çomak sokuyor.
İşte buna anlam veremiyoruz. Özgürlükler ve hizmetler alabildiğine verilirken, terör neden birden tırmanışa geçti. Demek ki terör örgütleri Kürt halkını düşünmüyor, başka şeyler düşünüyor veya başka yerlere hizmet ediyor. Çözüm sürecinde ve her seçim öncesi susan terör neden hortladı. Fotoğrafın büyüğünü görmeye çalışmalı.
İnsanlar önce sosyal medya da bir birine düştü. Tehditler, küfürler havada uçuşmaya başladı… Şimdilerde sokaklarda sataşmalar baş göstermeye başladı… Tepki sivil masum vatandaşlara, kurumlara değil, terör örgütüne karşı olsun… Bu tepkiyi de Türkiye Cumhuriyeti’nde kardeşçe yaşamak isteyen herkes vermeli.
Bu ülkenin ileri gelenleri, siyasi parti liderleri, örgütleri, STK’ları, ideolojik gruplar insanların bir birine düşmesini engellemeli. Sağduyu çağrıları yapılmalı. Unsurlarını durdurmalı. İnsanların kardeşliğine, ülkenin birliğine dirliğine zarar getirici hareketlere karşı itidal çağrısı yapmalı.
Özellikle büyük şehirlerde insanlar iç içe kardeşçe yaşıyor… İnsanları galeyana getirici eylem, açıklama ve çağrılardan vazgeçilmeli… İnsanlar bir birine düşürülmemeli…
Geçmişte ülkemiz bu tür olayların vebalini çok ödedi… Ve geçmişte bir biri ile çatışan gruplar bugün kol kola gezebiliyor…
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyarak, kendi sosyal veya ideolojik düşüncesine göre siyaset yapmaya çalışanlar destek bulabiliyorlarsa bırakın siyaset yapsınlar… Siyasetçiler ve siyasi partiler gelir geçer. Önemli olan devleti yaşatan Millettir. Devlet büyüktür. Terörün de üstesinden gelir. Terörü de bitirir. Millet olarak birlite olmamız gereken gün bugündür. 1 Kasım seçimlerinde de oyunuzu istediğiniz yönde kullanabilirsiniz…
Ama galeyana gelmeyelim, kimseyi de getirmeye çalışmayalım…
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.