Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

KAPILAR SERT ÇARPMAMALI!

AKP cephesinde değişen bir şey yok!  Uzmanlık alanı gerilim inşa etmek olan bu partinin,iç de olduğu gibi dış politika da da,“hakaret, küçümseme ve itibarsızlaştırma” politikasından taviz vermiyor.  Oysa diplomatik dil, dış politikanın lokomotifidir.  Karşılıklı hamlelerle geçen bir satranç oyununa benzerliği ile dikkat çeken dış çeker.                        Devletlerin ve devleti yönetenlerin hassasiyet alanıdır.  Sabır ve metanet ve çözüm odaklı yaklaşım, devlet olma ciddiyetinin en temel göstergesidir.  Ne yazık ki Türkiye, iktidar kaynaklı bir üslup seviye bozukluğu içinde.        Üslup seviye düşüklüğü,itibar kaybına yol açmak da ve bedel ödenmesine sebep olmaktadır.  İsterseniz daha anlaşılır olmak adına, yakın zamana yolculuk yaparak, bir örnekle hafızamızı tazelemeye çalışalım.                       Hatırlarsanız, Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna işgalini tehditkar bulan İsveç ve Finlandiya NATO üyeliğine kapı aralamıştı.       Hemen akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkeleri, başta PKK olmak üzere terör örgütlerine destek veren ülkeler listesine alınca dış politikada siyasi tansiyon bir anda yükselmişti. Terör örgütlerine destekleri ayyuka çıkmış bu ülke yönetimlerine karşı, eldeki yaptırım gücünü kullanmak Türkiye’nin en doğal hakkı olsa da bu hakkın heba edilmesi, dış politika başarısızlığı olarak AKP tarihine kazınmış oldu!       Daha sonra birkaç telefon ve ABD Başkanı Joe Biden ile yüz yüze kısa bir görüşme ile,belgesiz ve sözlü vaatler karşılığında bu iki ülkenin NATO üyeliğine onay çıktığını hatırlarsınız.     Tam bir düş kırıklığı.   Ya milliyetçi ve popülist söylemlerden medet uman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın restlerini okumaktan aciz CHP’ye ne demeli?           ABD üslerini kapatalım diyerek sözüm ona Erdoğan’ı samimiyet testine tabi tutmak ve demokrasiyle bağı NATO olan Türkiye gerçeği orta yerde dururken,zihin bulanıklığına davetiye çıkarmakta neyin nesi!                Çünkü, Türkiye’nin NATO’dan çıkışı günümüz gerçekleriyle örtüşmediği gibi, kıblesi Batı olan CHP’ye bu önerme hiç yakışmamıştı.                  Kabul edelim ki Kılıçdaroğlu parti yörüngesini değiştirmekle kalmıyor, bu yörünge değişikliği ile mevcut iktidarı sandığa gömecek umudu da halka aşılıyor.                         Lakin, hızla globalleşen bir dünya gerçeği orta yerde dururken NATO’dan çıkışın, Türkiye için hiç de güvenli olmayacağını görmesi gerekir.                     Görüyorsa, ki gördüğüne eminim, gerçekçi olmaktan uzak popülist siyasetten kendini acilen soyutlamalıdır.       Çünkü, Türkiye’yi batı ile konumlandırmak, rüyası demokrasi ve özgürlük olan CHP İçin çelişki olamaz ve olmamalıdır.           Aksine rüyasını gerçekleştirmek için çağdaş dünya ile bağlarını güçlendirmeli ve yeni maceralara kapılmamalıdır.      Tekrar AKP’ye dönersek, sürekli değişkenlik gösteren dış politika rezaletini, yandaş kalemşorları örtbas etmeye çalışıyor.                                Muhalefet tehlikenin farkında olmakla birlikte iktidarın, kibir,tutarsızlık,bencillik,uyarılara kapalı olma hali içinde olduğunu da görüyor ve uyarma ihtiyacı duyuyor.   Gidişattan memnuniyetsizliğini dile getiren şüphesiz ki sadece muhalefet değil.   AKP kurucusu Bülent Arınç’ da uyarma ihtiyacı duyuyor olsa da, dinlendiği ve kendini ifade edebildiği pek söylenemez.                                       Dış politika belli kurallara tabi ve zor bir oyun.        Lakin, uluslararası ilişkilerde Arınç’ın dediği gibi kapılar sert çarpmamalı ve diplomatik dilden asla taviz verilmemelidir.                                  Nihayetinde AKP, mevcut dış politikalarını acilen gözden geçirmeli, uyarılara kulak kabartmalı ve yeni dersler çıkararak ülke dış politikasını doğru yörüngeye çekmelidir.                     Çünkü Türkiye, hamurunda hak, hukuk ve adalet barındıran, yüzünü batıya dönen, NATO’dan ayrılıp demokrasi derdi olmayan Şanghay Beşlisi ile dirsek temasına geçip flört etmemesini gerektirecek kadar önemli bir batılı ülkedir.                    Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 25 Eylül 2022 - Pazar

KAPILAR SERT ÇARPMAMALI!

AKP cephesinde değişen bir şey yok!  Uzmanlık alanı gerilim inşa etmek olan bu partinin,iç de olduğu gibi dış politika da da,“hakaret, küçümseme ve itibarsızlaştırma” politikasından taviz vermiyor. 

Oysa diplomatik dil, dış politikanın lokomotifidir.  Karşılıklı hamlelerle geçen bir satranç oyununa benzerliği ile dikkat çeken dış çeker.                       

Devletlerin ve devleti yönetenlerin hassasiyet alanıdır.  Sabır ve metanet ve çözüm odaklı yaklaşım, devlet olma ciddiyetinin en temel göstergesidir.  Ne yazık ki Türkiye, iktidar kaynaklı bir üslup seviye bozukluğu içinde.      

 Üslup seviye düşüklüğü,itibar kaybına yol açmak da ve bedel ödenmesine sebep olmaktadır. 

İsterseniz daha anlaşılır olmak adına, yakın zamana yolculuk yaparak, bir örnekle hafızamızı tazelemeye çalışalım.          

           

Hatırlarsanız, Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna işgalini tehditkar bulan İsveç ve Finlandiya NATO üyeliğine kapı aralamıştı.      

Hemen akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkeleri, başta PKK olmak üzere terör örgütlerine destek veren ülkeler listesine alınca dış politikada siyasi tansiyon bir anda yükselmişti.

Terör örgütlerine destekleri ayyuka çıkmış bu ülke yönetimlerine karşı, eldeki yaptırım gücünü kullanmak Türkiye’nin en doğal hakkı olsa da bu hakkın heba edilmesi, dış politika başarısızlığı olarak AKP tarihine kazınmış oldu!      

Daha sonra birkaç telefon ve ABD Başkanı Joe Biden ile yüz yüze kısa bir görüşme ile,belgesiz ve sözlü vaatler karşılığında bu iki ülkenin NATO üyeliğine onay çıktığını hatırlarsınız.    

Tam bir düş kırıklığı.

 

Ya milliyetçi ve popülist söylemlerden medet uman ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın restlerini okumaktan aciz CHP’ye ne demeli?          

ABD üslerini kapatalım diyerek sözüm ona Erdoğan’ı samimiyet testine tabi tutmak ve demokrasiyle bağı NATO olan Türkiye gerçeği orta yerde dururken,zihin bulanıklığına davetiye çıkarmakta neyin nesi!               

Çünkü, Türkiye’nin NATO’dan çıkışı günümüz gerçekleriyle örtüşmediği gibi, kıblesi Batı olan CHP’ye bu önerme hiç yakışmamıştı.                 

Kabul edelim ki Kılıçdaroğlu parti yörüngesini değiştirmekle kalmıyor, bu yörünge değişikliği ile mevcut iktidarı sandığa gömecek umudu da halka aşılıyor.                        

Lakin, hızla globalleşen bir dünya gerçeği orta yerde dururken NATO’dan çıkışın, Türkiye için hiç de güvenli olmayacağını görmesi gerekir.                    

Görüyorsa, ki gördüğüne eminim, gerçekçi olmaktan uzak popülist siyasetten kendini acilen soyutlamalıdır.      

Çünkü, Türkiye’yi batı ile konumlandırmak, rüyası demokrasi ve özgürlük olan CHP İçin çelişki olamaz ve olmamalıdır.          

Aksine rüyasını gerçekleştirmek için çağdaş dünya ile bağlarını güçlendirmeli ve yeni maceralara kapılmamalıdır.     

Tekrar AKP’ye dönersek, sürekli değişkenlik gösteren dış politika rezaletini, yandaş kalemşorları örtbas etmeye çalışıyor.                               

Muhalefet tehlikenin farkında olmakla birlikte iktidarın, kibir,tutarsızlık,bencillik,uyarılara kapalı olma hali içinde olduğunu da görüyor ve uyarma ihtiyacı duyuyor.

 

Gidişattan memnuniyetsizliğini dile getiren şüphesiz ki sadece muhalefet değil.  

AKP kurucusu Bülent Arınç’ da uyarma ihtiyacı duyuyor olsa da, dinlendiği ve kendini ifade edebildiği pek söylenemez.                                      

Dış politika belli kurallara tabi ve zor bir oyun.       

Lakin, uluslararası ilişkilerde Arınç’ın dediği gibi kapılar sert çarpmamalı ve diplomatik dilden asla taviz verilmemelidir.                                 

Nihayetinde AKP, mevcut dış politikalarını acilen gözden geçirmeli, uyarılara kulak kabartmalı ve yeni dersler çıkararak ülke dış politikasını doğru yörüngeye çekmelidir.                    

Çünkü Türkiye, hamurunda hak, hukuk ve adalet barındıran, yüzünü batıya dönen, NATO’dan ayrılıp demokrasi derdi olmayan Şanghay Beşlisi ile dirsek temasına geçip flört etmemesini gerektirecek kadar önemli bir batılı ülkedir.                   

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler