Ense kararması hastalık belirtisidir. Vücutta bir şeyler ters gitmeye başladı mı tepkime olarak ense kararmaya başlar. Toplum dilinde en ufak bir sıkıntıda ümitsizliğe kapılmak ve depresyon başlangıcı olarak tarif edilir. İçine kapanır insan mücadele etmez.
Türkiye seçim havasına girdi. Muhalefet ülkeyi ümitsizlik havasına sokup insanların yarına dair ümitlerini yok edip mevcut iktidarı yorma peşinde. Hani bu yerel seçimdi hani alt tarafı bir belediye başkanı seçecektik ne oldu.
Dört bir koldan saldırıp insanları ümitsizliğe itmek için bütün enstrümanı kullanmak neden?
Ekonomik, sosyal, kültürel ne kadar silah varsa sahaya sürmek neden?
Demek ki neymiş efendim, kafalarının arkasında başka hesap var. Hadi muhalefet gençlerin yarına dair ümitlerini yok edip bir şeyler elde edecek.
Peki iktidarın açtığı yolda büyüyen iş adamına ne oluyor?
İktidar partisinin yöneticilerine ne oluyor?
Bürokratlarına ne oluyor da mücadele etmek zorunda olduğumuzu anlatmıyor. Örnek olmuyor.
En ufak bir sıkıntıda ümitsizliğe kapılmak ne demek!
Almanya örneği verirken; adamlar savaştan çıktıktan sonra toparlandı demek kolay… Enseyi karartarak mı toparlandılar. Ülke yıkık dökük deyip of püf mü yaptılar.
İş adamı, siyasi parti temsilcileri topluma ümit vaat ettiler toparlandılar.
Ulubatlı Hasan İstanbul surlarında şehit düşerken, daha İstanbul fetih edilmemişti. O ganimet elde etmek için sağ kalmayı tercih edebilirdi.
Okçular tepesini terk etmeyen sahabeler olmasa Uhut Savaşı kazanılmazdı. Hepsi şehit düştü.
Ne dünyalık bir makam ne ganimet elde ettiler. Ümitsizliğe kapılmayın Allah bize yeter dediler.
Geride kalacakların alacakları ganimetleri hesaplasalardı, çoktan ganimete koşarlardı…
Kesin bir kuralı hatırlatarak bitirelim yazıyı.
Bu dünyada değişmeyen makam, el değiştirmeyen servet yok. Durmak yok yola devam, samimiyet, tevazu, gayretle…