Seçim telaffuz edildiğinde ilk akla gelen onlar olur...
Onlar ki, memleketin terk edilmiş insanlarıdır...
Onca yıl geçti üzerinden…
Bulaşan, daha doğrusu bulaştırılan çamur, ne hikmetse çıkmak bilmedi!
ıkacak gibi de değil…
Çünkü onların her biri, beceriksiz siyasetçi ordusunun birer maskesi oldu!
“Yetmez Ama Evet” çilerden söz ediyorum.
Kimine göre hain,
Kimine göre Soros’un çocukları…
Kimine göre Liberal…
Kimine göre “tatlı su” sosyalistleri…
Tek gayeleri vardı…
Kendileri gibi ülkeleri de yüzünü batıya dönen bir Avrupa ülkesi olsun…
İktidarın;
AB Üyeliği…
Kürt Meselesi…
İdam Cezasının Kaldırılması…
Avrupa ile entegrasyon da sorun olan temel problemlerin çözümü gibi hedefler,
Kimi heyecanlandırmadı ki?
Neymiş?
Erdoğan’a meşruiyet kazandırılmış…
Sanki ülke çıkarlarının önceliği, her şeyin üstünde değilmiş gibi…
Bilmem öngörü yoksunlukları suçlarını hafifletir mi?
Bir avuçtular çünkü!
Fikri zenginlikleriyle her daim göz kamaştırıcı oldular.
Lakin,“Hatasız kul olmaz”mış…
Onların da hata yapma lüksleri vardı ve yaptılar da...
Hem de ne hata!
AKP’ye paratoner olmakla kalmadılar…
Solda görünmek adına, ‘şerhli evet’ diye bir kavram geliştirdiler..!
Evet ya da Hayır’ın şerhlisi-şerhsizi nasıl oluyorsa..!
Ya her şeyin doğrusunu bilen…
Hiç hata yapmayan…
Ve solculuğu kimseye bırakmayan bizim cephe de neler oluyor acaba?
Ne olacak?
Demokrasi mücadelesi görüntüsü vererek…
Ya parti içinde yer kapma telaşı…
Ya da genel kurul delegelerinin oylarıyla seçilmiş organları yıpratma gayretinden ibaret…
Geçmişin muhasebesini dahi yapamıyoruz…
Baskıcı iktidar karşısında acizlik içinde olsak da…
Faturasını, bu bir avuç insana yüklemenin telaşı içine düştük!..
Oysa, bedel ödeyen…
Yaftalanmaktan çekinilmeyen o aydın insanlar…
Kendi doğrularının peşinden koştular…
Ve zamanla hatalarını gördüklerinde hiç gocunmadan…
Özeleştirilerini verme erdemliliğini de gösterdiler.
Yani bedel ödeyen biz değil onlar oldu…
Hani bazen düşünmüyor değilim…
Ya olmasaydılar hayatımızda…
Ne yapardık acaba demekten de, kendimi alamıyorum!
Hasan TEMEL