Türkiye'nin İttifak Tarihi
Türkiye'nin İttifak Tarihi
ürkiye, MHP-BBP-SP arasındaki ittifak görüşmelerinin sonucunu merakla beklerken, bu süreç siyaset sahnesindeki ittifak hikâyelerini de akla getirdi.
İttifaklardan kimi önemli başarı elde ederken, kimileri de büyük hayal kırıklıklarıyla sonuçlandı.
Türkiye'nin 'kader seçimi' olarak adlandırılan 7 Haziran'daki milletvekili seçimi öncesinde partiler arasındaki ittifak arayışları var. Kamuoyunda en fazla tartışılan; muhataplarının bizzat görüş beyan ettiği ittifak, MHP-BBP ve Saadet Partisi'nin güçlerini birleştirmesini öngörüyor. BBP ittifak için somut adımlar atarken MHP kapıları her seferinde yumuşak bir şekilde kapatıyor. Tabii ittifak gündeme geldiği andan itibaren araştırma şirketleri de epeyce hareketlendi.
ANKET SONUÇLARI OLUMLU
İlk anket sonuçları, ittifakın meyvesini vereceği yönünde. Aslına bakılırsa, Türkiye siyasetinin hemen her sayfasında bir 'ittifak hikayesi' bulmak mümkün. Bu ittifak arayışlarının bir kısmı sonuç verirken bir kısmında ise birleşme meselesi sadece sözde kaldı. İttifakların sandığa yansıması ise genelde olumlu neticeler verdi.
RP-MÇP-IDP İTTİFAKI SONUÇ VERDİ
Bilinen ve süreci çetrefilli olan en çarpıcı ittifak hikâyesi 1991 yılında gerçekleşti. Alparslan Türkeş’in Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi ve Aykut Edibali’nin Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP), 20 Ekim 1991 Milletvekili Erken Genel Seçimi için güçlerini birleştirdi. Yapılan ittifakın ‘resmi’ bir adı yoktu. Çünkü Anayasa’ya göre iki veya daha fazla partinin birleşerek seçime katılmaları yasaktı. Bu yüzden partilerin liderleri berber katıldıkları mitinglerde, seçmenlerine RP’nin adaylarına oy vermeleri çağrısında bulundu.
KÜRT KÖKENLİ ÜYELER İTTİFAKI İSTEMEDİ
Bu üçlü ittifak o kadar da kolay olmadı aslında. MÇP ve IDP’nin güçlerin birleştirilmesi yönündeki fikri netti. Bu birleşme olmalıydı. Ancak oy oranı bir önceki seçimde barajın hemen altında olan ve 20 Ekim’deki seçimde barajı rahatlıkla aşabileceği öngörülen RP’nin kafası karışıktı. Bu kafa karışıklığının en büyük nedeni, Kürt kökenli vatandaşların, partinin üyesi ve seçmeni bazında önemli bir potansiyele sahip olması. Baskın olan bu kesim Türkeş’in MÇP’siyle ittifak yapılmasına karşı çıkıyordu.
DYP-DTP-ATP BARAJI AŞAMADI
AK Parti’nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002’deki seçimlerde ise başarısız bir ittifak söz konusuydu. Demokrat Türkiye Partisi (DTP) ve Aydınlık Türkiye Partisi (ATP) adayları, Tansu Çiller’in liderliğindeki DYP listelerinden aday oldu.
Ancak bu üçlü ittifak bile DYP’yi barajın altında kalmaktan kurtaramadı. Böylece DYP, aldığı 9.54’lük oy oranıyla 16 yıl aradan sonra TBMM dışında kaldı. Çiller de seçim başarısızlığının sorumluluğu alarak bir dahaki kongrede aday olmayacağını açıkladı.
CHP-DSP BAŞARAMADI
CHP ile DSP 22 Temmuz 2007’deki genel seçimlerde güçlerini birleştirdiler. Sol’daki bu ittifak heyecan uyandırsa da, hayal edilen başarı elde edilemedi. DSP destekli CHP’nin oy oranı 20.87’de kaldı. DSP’li 13 isim, CHP listelerinden Meclis’e girdi.
MECLİS’E GİREN MÇP’Lİ VEKİLLER İSTİFA ETTİ
Uzun istişareler sonucunda Erbakan ve kurmayları, MÇP ve IDP ile güçlerini birleştirme kararı aldı. Bu karar, sandıkta önemli neticeler verdi. RP çatısı altında girilen 1991 seçiminde yüzde 16,88 oy oranına ulaşıldı.
Bu oranın karşılığında TBMM’de 62 sandalye elde edildi. Bu sandalyelerin 41’ine RP’liler, 19’una MÇP’liler, 2’sine de IDP’liler oturdu. RP, bu ittifak ile TBMM'de grup kuran dört partiden birisi oldu.
MÇP kökenli vekiller seçimden sonra istifa etti. İttifakın RP adına olumlu sonuçlarından birisi de,1989’daki seçimlerde barajı aşamamalarına rağmen, 1991’deki ittifaktan 5 yıl sonra iktidara gelmesi oldu.MÇP de, MHP adını alarak Türkiye’de önemli bir parti konumuna geldi.
SHP-HEP, DOĞUDA BAŞARILI OLDU
Tabii siyasetteki ittifaklar ve ittifak girişimleri bu anlattıklarımızla sınırlı değil. 1991’de biraz daha kalalım. O dönem ülke siyasetinde önemli bir potansiyele sahip olan SHP, 1990-1993 yılları arasında siyaset sahnesinde olan Halkın Emek Partisi (HEP) ile ittifak kararı aldı.
Yapılan protokole göre, Güneydoğu’daki bazı illerde SHP’nin milletvekili adayları HEP tarafından belirlenecekti. Batı’daki büyük şehirlerde de HEP’li adaylar ‘es’ geçilmeyecekti. Sonuçta, 18 HEP'li, SHP listelerinden Meclis’e girmeyi başardı. İttifak SHP’nin Güneydoğu’daki oylarını önemli oranda artırırken, Batı’da ise oy kaybına neden oldu.
SHP’nin oyları Güneydoğu’da yüzde 34’e yükseldi, Türkiye genelinde ise 20,75’te kaldı. Ancak daha sonra SHP içinde önemli tartışmalar yaşandı. TBMM açılışında Kürt kökenli milletvekilleri Kürtçe yemin etmeye çalıştı. 21 Mart 1992 Nevruz’unda ise olaylar çıktı. Bütün bu yaşananların sonucunda ise SHP içindeki HEP kökenli milletvekilleri partiden istifa etti.
ANAP-BBP İTTİFAKI VEKİL SAYISINI ARTIRDI
24 Aralık 1995 yılında yapılan genel seçimler de önemli bir ‘sağ’ ittifakına sahne oldu.
Anavatan Partisi(ANAP) ile Büyük Birlik Partisi(BBP), ANAP çatısı altında seçime girdi. İttifak neticesinde, ANAP yüzde 19,7 oranında oy alarak 132 milletvekili çıkardı. BBP de ittifakın meyvelerini topladı; barajı aşarak 7 milletvekilini TBMM’ye soktu.
ANAP’ın oy oranı bir önceki seçime göre yüzde 5’lik bir düşüş yaşasa da, Meclis’e 17 milletvekili daha fazla soktu. Ancak RP ve DYP’nin ardından üçüncü parti oldu. BBP ise ittifakın en kârlı partisi oldu.
HÜSEYİN KELEŞ - BUGÜN GAZETESİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.