Genel Başkan Özgür Özel’in açılış konuşmasıyla başlayan CHP 39.Olağan Kurultayı üç gün sürdü.
Eskişehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin Divan Başkanlığına seçildiği Kurultayın birinci günün de Tüzük Değişikliği ve Parti Programı kabul edildi.
Özgür Özel’in geçen son iki yılı değerlendirme konuşması ve Genel Başkan seçimi, ikinci günün gündemi oldu.
Yeni siyaset tarzının karşılığı olarak 1333 delege oyunun tamamını alarak tekrar seçilen Özgür Özel’in performansı görülmeye değer bulundu.
Yorucu ve yoğun geçen üçüncü ve son günü ise, Bilim Kültür Sanat Platformu, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu seçimleriyle geçti ve süreç tamamlandı.
Gözler, özel davetli olduğu halde davete icabet etmeyen eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, katılmama tercihiyle örgütsel gönül kırgınlığını daha da büyüttü!
İktidar erkine uzanacak kadroların vücut bulduğuna inandığım bu Kurultayın CHP’ye olduğu gibi ülkemize de hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Lakin CHP, ardı ardına sıralanan iktidar ve parti içi barikatları aşmak,siyasallaşan yargı haricinde iktidar hamiliğinden güç alan ve parti yönetimini hedef alan iç muhaliflerle de mücadele etmek zorunda.
Bu nedenle Parti kültürünü hiçe sayan ve çözüm bekleyen sorunların müsebbibi olduklarına inandığım parti içi muhaliflere birkaç sözüm olacak.
Acı ama gerçek, kurultayla birlikte parti gündeminden düştüğünüz gibi iktidar aparatı olmanın ötesinde bir şey ifade etmiyorsunuz.
CHP’de kime sorsanız, partinin sol, sosyal demokrat bir parti olduğunu ya da olması gerektiğini söyler, çünkü Tüzük, partiyi sosyal demokrat bir parti olarak tanımlar.
Bu tarif parti üyelerine, farkı renkleri içinde barındırma ve birlikte siyaset üretme yükümlülüğü yüklemiş olsa da içi kavga görüntüsü tam da bu noktada düğümleniyor!
Çünkü, eleştiri dozunu parti kültürünü tehdit eder boyutlara taşıdınız ve partinin değil iktidarın malzeme tedarikçiliğine soyundunuz!
İl, ilçe kongrelerinde ve Kurultay’da parti yönetim kadrolarında yer almak için ‘yatağı-yorganı’ merkez binaları önüne serenleri bilirsiniz.
Bu zat-ı muhteremler listelerde kendilerini göremeyince kıyameti koparır,adalet ve demokrasi nutukları atmaya başlarlar!
Oysa CHP’de Parti içi iktidar mücadelesinin zemini İl, İlçe kongreleri ve kurultaylardır.
Artık güçlerini demokrasi şölenlerinde sınamayanların ve düşünsel çizgiden çok parti içi iktidar özleminden gayrı derdi olmayanların siyaseten sonu geldi.
Çünkü “deniz bitti.”
Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu etrafında toplanan bir hareketin siyasi çıkarımı,şayet kurultayda liste çıkarmamaksa ki öyle oldu, vay o hareketin haline!
İktidar değirmenine su taşımaktan öte bir anlam taşımayan mesnetsiz muhalif yaklaşımlar için gösterilen bu çaba, aklı-selim siyaset insanları için inanın beyin yakıcı!
Partinizin açtığı iktidar yolunun engelleyici çakıl taşları olmanın utancını hayat boyu yaşamayın.
Artık barış temalı mesajlara yüz çevirmeyin, parti yönetiminin sabrını sınamayın ve farklı çözüm arayışlarına zorlamayın.
Çünkü, Tünelin ucundaki ışığı görmenin verdiği heyecanı yaşatmaya başlayan CHP yönetimi hem sizden hem de tüm demokrasi güçlerinden saygı ve destek görmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Hasan TEMEL

