Gaziosmanpaşa’da bir süredir yaşanan belediye tartışmalarını bir kenara bırakıp, meseleye başka bir açıdan bakmak istiyorum.
Hakan Bahçetepe, belediyecilik tecrübesi olmadan başkan seçildi. Henüz 1,5 yılı dolmadan, belediyeyi ve sistemi tam anlamıyla tanıyamadan görevden alındı.
Sonrasında ise meclis iradesiyle başkan vekilliğine seçilen Eray Karadeniz’de aynı şekilde belediyecilik tecrübesine sahip değil. Ne yazık ki, onun da belediyeyi ve işleyişi öğrenmesi en az 1,5-2 yıl alacaktır. Tam “öğrendim” dediği noktada ise seçim süreci başlayacak. Sonuç olarak Gaziosmanpaşa için beş yıl ciddi bir hizmet ve yatırım yapılmadan heba edilme riski taşıyor.
Bu süreçte asıl kaybeden, ne belediye başkanları ne de siyasi kadrolar olacaktır. Kaybeden, doğrudan Gaziosmanpaşa ve Gaziosmanpaşalılar olacaktır.
Diğer yandan, Ak Parti’nin bu kritik süreçte meclis içerisinden daha tecrübeli ve belediyeciliği bilen bir ismi tercih etmemesi de mutlaka sorgulanacaktır. Kamuoyunda, Ak Parti’de alınan bu kararın merkezine ne Gaziosmanpaşa’yı, ne de Gaziosmanpaşalıların geleceğini koymadığı kanaati oluşuyor.
Vatandaşlar, bu tercih dolayısı ile Ak Parti’nin giderek hizmet siyasetinden uzaklaştığı, yerine kimin kime yakın olduğu anlayışının hakim olmaya başladığını konuşmaya başladılar. Bu, Ak Parti’nin en somut ve dikkat çekici zaaflarından biri olarak görülmeye başlandı. Gaziosmanpaşalılar oluşturulacak yeni yönetimin bu zaafları giderici şekilde olması ve iyi bir performans göstermesini temenni ediyor.
Ak Parti’nin karar verici kadrolarının içe kapanan ve toplumun geniş menfaatlerinden uzaklaşan bu yaklaşımı devam ettiği sürece, 2028-2029 seçimlerinin ciddi riskler taşıyacağını da söylemek yanlış olmaz.
Kamuoyunda CHP meclis üyeleri ile ilgili olarak istifa etsinler veya meclis toplantılarına girmesinler şeklinde konuşan CHP’liler var.
Kendini partili olarak ifade eden bazı kişilerin böylesi sakat düşünce ile neden siyasi yaklaşımda bulundukları bilinmiyor!
Zira Hakan Bahçetepe birkaç ay sonra geri dönerse, meclis üyeleri istifa ettiyse hangi meclis üyeleri ile çalışacak veya siyasi başkan yardımcısı atayacak.
Ayrıca meclis toplantılarına girmemek, Gaziosmanpaşa’yı muhalefetsiz, CHP’yi de mücadelesiz bırakır.
Siyaset kişisel hesapların değil, halka hizmetin aracı olmalıdır. Aksi halde kaybeden sadece siyasi partiler değil, şehirler ve yaşayanları olur.