Gün geçmiyor ki CHP ile ilgili nahoş bir haberle güne uyanmayalım!
Oynanan oyun artık “kabak tadı” vermeye başladı!
Partinin tüzel kişiliğine doğrudan müdahale noktasına kadar gelindi.
Mucidi oldukları “acele kamulaştırma” muamelesi reva görülüyor CHP’ye!
Bilmeyen vardır mutlaka.
Kentsel Dönüşüm aparatıdır “acele kamulaştırma”!
‘önce yık sonra yap, ardından da hukuki süreci kitabına uydur.’
Oyunun özeti tam da bu.
Hukuk dışı mesnetsiz delillere dayanarak Kurultay iptal davaları aç!
Apronda bekleyen parti içi muhaliflerin sırtını sıvazla!
İç huzursuzluğu köpürt
İmamoğlu ve Özel ikilisini denklem dışına at!
Söz dinleyen bir muhalefet bloku oluştur ve bir dönem daha iktidarda kal!
Ne ala değil mi?
Ya CHP?
Özgür Özel…
Silivri, İstanbul ve diğer iller arasında mekik dokuyor!
Haksızlığa hukuksuzluğa adaletsizliğe karşı sesini yükseltiyor!
Kılıçdaroğlu ise iktidar desteği ile CHP’ye çökme telaşında
demeye dilim varmıyor ama neyse!
CHP’yi mahkeme kapılarında, salonlarında tartıştırmazmış!
Bu nedenle de
savcılığa malum Kurultayla ilgili ifade veremezmiş.
İlahi Kemal Bey!
Sen bizi güldürdün Allah’ta sizi güldürsün diyeceğim de!
sayenizde değil mahkeme kapılarında
memleketin en ücra köşelerinde tartışılıyor CHP.
Kurultay da şaibe yoktur diyemediniz Kemal Bey!
Çevrenizdeki yardakçılarınıza ve kişisel hırsınıza yenik düştünüz.
Yazık, çok yazık…
Oysa CHP, otobanda hızını alan bir araç misali hedefe koşuyordu!
Siz ise…
yol boyunca sürücünün keyfini kaçıran kırmızı trafik ışığı oldunuz!
Neymiş, partiyi tartıştırmazmışsınız.
Siz tartıştırmamaya devam edin!
Biz,
tartışmaları izlemekten ve tartışmaktan hukukçu olduk Kemal Bey!
Kayyım…
Mutlak Butlan…
Çağrı Heyeti vs.
ne varsa bütün hukuki terimlerin manasını ezberledik Kemal Bey!
İnanın aklım almıyor!
Hak-Hukuk-Adalet için 450 km. yol yürüyen siz…
Kurultay iptali ile ilgili mahkeme kararını bekleyelim diyen de siz.
“Bu ne yaman çelişki” Kemal Bey.
Lakin zaman bu, gelip geçer, geçti de.
Artık takvimler Temmuz’u gösteriyor.
30 Haziran da görülen dava sizi sukut-u hayale uğratmış olmalı.
Ne demişti Özgür Özel…
“Bu dava sonuç odaklı değil süreç odaklı bir dava”
Gaye partiyi türbülansa sokup takatten düşürmek!
“Siyasi ihtirasları siyasi yeteneklerinden fazla olanlar siyaset yapmamalıdırlar.”
İhtirasınıza yenik düştünüz.
Mutlu musunuz Kemal Bey!
Oysa sizi ne de çok sevmiştik.
2010 da Genel Başkan olduğunuz günü dün gibi hatırlıyorum.
Sözleriniz ve vaatleriniz hala kulaklarımda çınlıyor.
İnanmıştık ve sevmiştik sizi.
Sevgimizi dumura uğrattınız Kemal Bey.
Sizde biliyorsunuz ki CHP,
bir asırdır dimdik ayak da duran “kuruluşun ve kurtuluşun partisi.”
O irade, her türlü güçlüğün üstesinden geldi yine gelecek.
Unutmayın ki
sebep olduğunuz örgütsel gönül kırıklığının telafisi asla mümkün olmayacak Kemal Bey…
Asla mümkün olmayacak!
Hasan TEMEL