CHP’ye rahat yok!
AKP’nin açtığı konfor alanından hızlı bir dalış yapan parti içi muhalefet eksen kayması bahanesi
ile yönetime, fabrika ayarlarına dönme mesajı veriyor.
Fabrika ayarları dedikleri de.2010 öncesi%25 bandını aşmaya çare üretemeyen parti politikaları
Bi-zahmet parti Tüzüğünü açıp okuyun.
Tüzük, CHP’nin sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini benimseyen ve 20.yy.dan kalma milliyetçi
/ulusalcı politikalarla sınırlı bir parti olmadığını yazar.
Çünkü günümüz CHP’si, emek ağırlıklı, cumhuriyeti demokrasi ile buluşturan, Atatürk İlkelerine
bağlı sosyal demokrat bir partidir.
Baykal ve Kılıçdaroğlu dönemi karne notları ortadayken hala geçmişe özlem duymak,bence izahı
mümkün olmayan bir ‘akıl tutulması’ değil de nedir?
Değişim lafla olmaz!
Özgür Özel, yeni parti politikalarıyla halkın teveccühünü kazanıp CHP’yi Türkiye’nin birinci partisi
yapmakla değişimin ilk adımını atmış oldu.
Vatandaşın anlamakta güçlük çektiği akademik söylemlerden uzak durdu.
Gönül almayı bildi.
Ve verdiği yaşam mücadelesinde kendisine yarenlik edeceğine inandırdı.
Parti içi muhalefet ise, iktidarın açtığı konfor alanının lüksüne kapıldı!
İktidar hırsına yenik düşüp CHP’nin birinci parti olduğu gerçeğinin dahi görememenin körlüğünü
yaşamaya başladı.
Görevden almalar, tutuklamalar ve kayyım uygulamaları karşısında da sessiz kalıp CHP’de kaos
yaratma gayreti içinde olanlara yardımcı oldular.
Siz gönül bağınızı koparmamış olabilirsiniz.
Lakin, partinin kuruluş yıldönümüne dahi katılmayan eski genel başkan, sizinle olan gönül bağını
çoktan kopartmış!
Bunu görmek lazım.
CHP artık halkın içinde ve halka nasıl dokunacağını biliyor.
Halka güven tesis eden yeni politik duruşuyla parti içi bütünlüğü sağladığı ve duruşundan asla
taviz vermemesi gerektiğinin de farkında.
Her türlü saldırıya karşın hedefe ulaşmak için,çelik gibi bir iradeye ve güvenli bir yolculuğa yani
parti içi birlik ve bütünlüğe ihtiyacı var.
Vatandaşı CHP’den uzaklaştıran, bölünmeyi besleyen ve halka olduğu gibi Türkiye’ye zarar veren
adımlardan kaçınmak lazım.
Her ne kadar yeni bir parti kurma fikri söz konusu dahi olmasa da parti bütünlüğünü tehdit eden
saldırılar, yönetimi kapsamlı bir yol temizliğine mecbur kılabilir.
Yol yakınken dönün!
Çünkü,38.Olağan,21.Olağanüstü Kurultaylarının iptali istemiyle açılan dava, “tedbirsiz erteleme”
kararından çıkarılacak önemli dersler var.
Özgür Özel’in dediği gibi”hukuki değil siyasi,sonuç değil süreç davası”olduğu, CHP’yi tartıştırmak
ve CHP içinde kavga var algısını yaratma amaçlı dava olduğu görüldü.
Mahkeme kararı gününden itibaren davanın seyri nasıl gelişirse gelişsin, nasıl karara bağlanırsa
bağlansın, bu davanın “kadük” hale gelen bir dava olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bu nedenle sırtını halka değil devlet kurumlarına dayayan bir iktidar olduğunu ve olası bir erken
seçimde gideceğini görmek lazım.
Nihayetinde iktidarına ramak kalan CHP’nin bu davadan güçlenerek çıkacağı kesin.
Demokrat çevrelerin ortak kanaati de bu yönde.
Siz de CHP’nin ışıldayan çarkına çomak sokmak yerine, muhtemel bir seçim zaferi için partinin
birlik ve bütünlüğüne omuz verin!
Hasan TEMEL

